Turizmde rekorları sadece yaz aylarında kırıyor

Turizmde rekorların kırıldığı bir yılı geride bırakırken, Antalya’da yıllardır kırmakta olduğumuz bir başka rekoru göz ardı ediyoruz.

 

Antalya’nın turist sayılarında yaz ile kış dönemi arasındaki derin uçurum büyük bir olasılıkla dünyada eşi benzeri olmayan derinliktedir ve bu ayrı bir rekordur… Bu yıl Antalya’ya 15 milyon turist geldi. Bu aynı zamanda Antalya turizm tarihinin de rekorudur. Bence –tabii ki her zaman yeni ve daha büyük hedefler konulmalı- gelecek yıllarda bu rekorun yakalanması bile başarı sayılmalıdır.

2019 yılında Antalya’ya günlük olarak;

Temmuz ayında 80 bin turist

Şubat’ta 5 bin 500 turist geldi.

Rekorları maalesef yaz döneminde kırıyoruz. Sayılar sadece 6 aylık yaz döneminde artıyor. Oysa ki turizmdeki hedef sadece sayıyı artırmak değil, gelen yoğunluğu kış dönemine dağıtmak idi. Zira hem otel ve uçak kapasitesi, hem iklim olarak (2019 kış dönemi 5 ay ortalaması 17 derece oldu) yüksek sezonun dışındaki sezonun canlanmasına çok ihtiyacımız olan bir hamle olacaktı.

Yine yazın büyüdük!..

Temmuz, ağustos aylarında günde yaklaşık 80 bin turist gelirken, kış dönemine denk gelen Kasım-Aralık-Ocak-Şubat-Mart aylarının ortalamasında günlük sadece 7 bin 400 turist geldi.

Hepimizin bildiği bir gerçek var: Rekorları sadece yaz aylarında kırdığımız müddetçe, turizmin şehrin ekonomisine katkısı sınırlı kalmaktadır. Kapanan oteller, işten çıkarılan yüzbinlerce çalışan, terk edilmişliğe bürünen tatil beldeleri, şehirde durgunluktan siftah yapamayan esnaf, havalimanı terminallerinden birinin kapatılması, turizmi besleyen 60 sektörün kış uykusuna yatması ve daha nice dert peydahlanıyor; kış döneminde… Ve aslında rekorlar kıran yaz ayları bir nevi kışın yaşanan bu hasarı telafi etmekle geçiyor.

Oysa bu şehir kış turizminin dünyadaki en önemli alternatiflerinden biridir.

Saim İki gün önce yurt dışından gelen misafirleri ile Konyaaltı sahilini gezerken saatlerce karlarla kaplı Toroslarla, masmavi denizin ortasındaki Antalya’yı Cannes’le Nice ile kıyaslayıp bize gıpta etmişler.

1987 yılından beri Antalya’da yaşıyorum. Her zaman istisnasız söylediğim bir şey var: ‘Ben Antalya’yı kışın daha çok seviyorum!..’

Bunu gören ve yaşayan herkesin de aynı kanaate sahip olacağına eminim.

Bugün (28 Aralık 2019) itibarı ile Berlin 2 derece, Stockholm -3 derece, Varşova -1 derece, Moskova -2 derece, Antalya 14 derece (Güneşli)…

Bugünlerde Avrupa’nın çok ülkesinde, şehrinde güneş var…

Bu yüzden bugün pırıl pırıl ışıldayan Antalya’nın kış güneşi yazından daha kıymetli bence…

Gelmeleri, görmeleri, yaşamaları ve ikna olmaları gerekiyor.

‘Turizmi 12 aya yayalım’ artık sadece söylemde kalmamalı. Bunun için hem sektör, hem Kültür Turizm Bakanlığı kapsamlı bir çalışma başlatmalı. Ben Kültür Turizm Bakanlığı’nın teşvikinin bu konuda kıvılcım olacağını düşünüyorum.

Kışı cazip hale getirecek ve kış turistine hitap edecek bir çok imkan ve hamle var. İsteyene buna dair hazırladığım çalışmayı iletebilirim. Kışın gelen turist genelde ‘gezen turisttir’ bunun için Antalya ve Türkiye’de mükemmel alternatifler var.  Oturup bütün sektör değerlendiririz…

Kışın soğuk ve karanlık günlerinden kaçıp, Tayland’da, Mayorka’ya, Mısır’a giden turist pekala Türkiye’ye de gelebilir.

Ağustosta günde 80 bin turist, Aralıkta 8 bin geldiği müddetçe turizmde yüzler gülmeyecektir.

İki yol var:

  1. ya Aralık ayını takvimden çıkarıp diğer aylara 3 gün ekleyeceğiz.
  2. ya da Aralık ayında turist getireceğiz.

Sizce hangisi daha kolay?

Aylar

Günlük gelen Turist sayısı (2019)

Ocak

4.493

Şubat

5.457

Mart

8.570

Nisan

31.823

Mayıs

55.083

Haziran

74.299

Temmuz

81.724

Ağustos

80.945

Eylül

72.804

Ekim

53.501

Kasım

11.705

Aralık

6. 768  (26 aralık )

Gün.Yıl Ortalaması

40.597

   

İlgili Makaleler

spot_img

Güncel Haberler