Corona virüs (COVID-19) salgını, karantina, yasaklar, okula gidilmeyecek, parka gidilmeyecek, dokunulmayacak, sarılınmayacak, eller şu kadar süre yıkanacak, dezenfektan, kolonya, maske, izolasyon, testler, vaka sayısı, ölüm sayısı, iyileşen sayısı, grafikler…. Her gün heryerde görüyor, duyuyoruz…
Bütün bu olanlar da ne? Neden? Neler olacak? Biz yetişkinler ne yapıyoruz? Her yerden gelen bilgi bombardımanı altında belirsizlik çok. Düşünüyor, kaygı, korku, üzüntü, kızgınlık hissediyor, yorumlar yapıyoruz.
Kuşkusuz en çok düşündüğümüz de çocuklar. Çocuklarımızın bugünü, geleceği… Ya bütün bu olanlarla, bu kaosta onlar, çocuklar ne düşünüyor? Ne hissediyor ve neye ihtiyaçları var?
Onlar henüz çocuk… Ve en en büyük ihtiyaçları biz yetişkinlerin dikkati… En yakınları tarafından ilgi, bakım ve sevgi görmeye devam edebileceğine güvenme ihtiyaçları var. Duygularını farketmek, ortaya koyabilmelerini desteklemek ve uygun karşılığı vermeye çalışmak bizlerin sorumluluğu. Yetişkinler de doğal olarak bu kaosun içinde ve mükemmel derecede sağlam duruş ve duygusal esneklik gösteremediği anları olacak. Kendinize de fazla yüklenmeden sadece elinizden geleni yapmaya çalışın. Onlar doğal olarak yetişkinlerin ne yaptığına bakarak kendilerini düzenliyorlar. Çocuklar en çok kendilerine ve ailelerine bir zarar gelmesinden, sevgilerini, desteklerini kaybetmekten korkar. Çocukları korumak ve geliştirmek için bu yeni düzene elden geldiğince esnek ve uyumlu karşılık verelim ki, onlar da değişime ayak uydurmayı öğrensin. Sevilmeye, desteklenmeye devam edileceğine güven hissedebilsinler. Korkuları, kaygıları, zorlukları isimlendirme ve üstesinden gelme becerisini bizimle birlikte geliştirsin, güçlensinler.
O halde ne ve nasıl yapılsa iyi olur? Öncelikle sizler sağlıklı bilgi edinin. Aşırı yorumlar, fantazi içeren senaryoları değil, sağlıklı bilgiyi, bilimi takip edin. Sağlıklı bilgi, güç ve güven verir. Zihninizi aydınlatır ve daha güvenli, sakin hissederek iletişime geçebilirsiniz. Bu yüzden önce kendinizi olabildiğince sansasyonel, abartılı yada olanı yok sayan, küçülten yorumlardan, bilgi kirliliğinden koruyun ki, çocuğunuzu da koruyabilin… İyi bir iletişim için sözleriniz kadar beden dilinize özen gösterin. Saygıyla, sevgiyle, anlayışla yaklaşın. Onunla iletişime açık olduğunuzu hissettirin. Konuşurken onun seviyesine inerek göz teması kurun. Soru sorabilmesini teşvik edin. Tekrar, tekrar sorduğunda sabırla ve dürüstlükle dikkatle dinleyin, anladığınızı farketmesini sağlayın. Yaşına uygun, kısa, az, öz ifadelerle cevap verin… Konuşmuyorsa, konuşmaya hazır hissedinceye kadar bekleyin. Zorlamayın ama konuşmak istediğinde cesaretlendirin, onu dinlemeye açık olduğunuzu bilsin. Çocuklar sıklıkla ortaya çıkan olumsuz durumlarda sorumluluk ve suçluluk hissetmeye eğilimlidir. Bu konuda rahatlatın, onun hatası olmadığı konusunda güvence verin.
Yeni normale uyumlu bir aile kuralları ve rutini oluşturun.
Planlamaya çocukların da katılmasını sağlayın ki, etkinliklerini hissedebilsinler. Rutinleri oluşturmak güven verir. Sağlıklı beslenme, oyun, egzersiz, yaşına uygun ev içi sorumlulukları, günlük okuma ve ders çalışma faaliyetleri, uykuya yatış, kalkış saatlerini belirli bir rutine yerleştirmeye çalışın. Birlikte gevşeme egzersizleri yapın. Daha önceki hobiler ve inançlarla ilgili faaliyetlere şimdiki ortama uygun yollarla devam edin. İletişim şeklinizde değişim var ve siz de aranızdaki özel ilişkiyi renklendirecek size özel ve yaratıcı bir biçimde uyum geliştirin. Çalışma, dinlenme ve eğlenme biçiminde yeniliklere açık olun.
Çocuğunuzda korku, kaygı, içe kapanma, saldırganlık, uyku bozuklukları, davranış bozuklukları geliştiyse ve 2 haftadır devam ediyorsa profesyonel yardım alın. Geçmişte sorunları olan, ilaç tedavisi ve/veya terapi görmekte olan çocukların tedavisini, doktoruyla online bağlantıyla da olsa, sürdürün.
“Doktorlar bu hastalığı yenmek için çok çalışmaya devam ediyor, biz de böyle kurallara uyarak, temizliğe dikkat ederek ve evde kalarak, başkalarına çok yaklaşmayarak bu hastalığın bulaşmasını azaltmak için diğer insanlara ve doktorlara yardım ediyoruz” diyebilirsiniz. “Aynı zamanda böyle dikkatli davrandığımız için kendimizi ve ailemizi daha dirençli ve güçlü hale getiriyoruz. Hastalansak da doktorların bizi daha kolay iyileştirmesine olanak sağlıyor, yardım ediyoruz”, diyebilirsiniz. Ölüm kavramını henüz yetişkin gibi anlayamayabilirler. Yaşına uygun, doğru anladığında emin olacak şekilde konuşun. Kaçınmadan ama ne anlayabileceklerine dikkat ederek anlatın.
Anne-babası çalışan, özellikle sağlık çalışanı olan, yüksek riskli ortamda bulunan çocuklara bunu anlatabilmek çok daha zor olacaktır. Hayatının merkezinde büyük değişimler onları çok korkutur. Anne babalarının eve gelememesi, onlara sarılamaması, yaklaşamamasının sebebini anlayabileceği şekilde anlatın. Online görüntülü sohbetinizde de sevginizi iletmenin size özel, yaratıcı yollarını araştırın.
Anne yada babasını kaybetmiş çocuklara üzüntünün, kaygının, korkunun, öfkenin doğallığını sabırla anlatın. Herkesin yası yaşama şekli farklı olabilir. Herkesin birbirinin duygularına anlayış göstermesinin ve birbirine yardım etmesinin önemini anlatın, sabırlı davranın. Sevgi ve destek alabileceği kaynakların çocuğa güven vermesini sağlayın. Çok zorlandığınız durumlarda profesyonel yardım istemekten kaçınmayın.
Psikiyatrist–Psikoterapist – Uz.Dr. Emine Filiz ULUHAN