DSÖ uyardı: 21 milyon kişi riskli

DSÖ uyardı: 21 milyon kişi riskli… DSÖ verilerine göre 2025 yılında 21 milyon kişiye kanser tanısı konulması bekleniyor.

DSÖ uyardı: 21 milyon kişi riskli…  Teknolojinin sağlık sektöründe yaygın olarak kullanılması tanı ve tedavi yöntemlerinde birçok kolaylığı da beraberinde getirdi. Özellikle düzenli sağlık taramaları; kişilerin mevcut sağlık durumunu ve potansiyel risklerini değerlendirip, özellikle kanser ve kalp damar hastalıkları gibi hayati risk taşıyan durumlarda
zamanında harekete geçilmesine ve önlemeye olanak sağlamaktadır. Check-up ile
ilgili detayları Liv Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Yiğit anlattı.

DSÖ uyardı: 21 milyon kişi riskli
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Yiğit

Birçok kronik hastalık

Check-up taramalarında alanında uzman hekimler eşliğinde yaş, cinsiyet aile öyküsü gibi bireysel özellikleri dikkate alarak kişiye özgü olacak şekilde yapılması gereken testleri belirliyoruz. Kanser, akciğer ve kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, karaciğer ve tiroid hastalıkları gibi birçok kronik hastalığa erken dönemde tanı konulmasını ve ilgili uzmanlara yönlendirerek sürecin takibini sağlıyoruz. Günümüzde halen önemli bir toplum sağlığı sorunu olmaya devam eden kanser hastalığı check-up sağlık taramalarında sıkça gündeme gelmekte ve hastalarımızdan bu yönde birçok soru almaktayız.

Erken tanı ve tedavi süreci

Güncel epidemiyolojik çalışmalarda kanser hastalığının görülme sıklığının arttığı
bilinmekte ve genel olarak toplumda en sık akciğer kanseri, kadınlar özelinde ise
meme kanseri görülmektedir. Küresel bir sağlık sorunu olan kanser hastalığının tüm ölüm nedenleri arasında 2. sırada olduğu kabul edilmektedir. Tüm yaşam süreci içerisinde 5 kişiden bir tanesinde herhangi bir kanser gelişeceği öngörülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) verilerine göre, 2025 de kanser tanısı alması beklenen 21.3 milyon insan olduğu ve
bu rakamın ne yazık ki 10 yıl içinde 27 milyona yükseleceği tahmin edilmektedir.
Öncelikli olarak; yaşam tarzı değişikliği (sigara, alkol tüketimi; yetersiz fiziksel aktivite,
fazla kilolu olmak, obezite gibi..), Hepatit B ve HPV gibi enfeksiyonları önlemek, çevre
kirliliği ve radyasyon ile mücadele tüm sağlık örgütlerinin üzerinde durduğu temel
önleyici yaklaşımlardan bazılarıdır. Her zaman önemini vurguladığımız erken tanı ve
tedavi süreci kanser nedeniyle yaşadığımız kayıpların önüne geçmek için de oldukça
önemlidir.

Düzenli sağlık taramaları önemli

Check-up sağlık tarama programlarının, başvuran kişilerin genel durumunu
değerlendirme ve potansiyel riskleri belirleme adına faydalı olduğunu uzun süredir
bilmekteyiz. Kanser açısından primer önleyici yaklaşıma katkı sağladığını ve
beraberinde erken tanı imkanı sağlayarak kanser kaynaklı meydana gelen sağlık
yükünü azalttığını mevcut tecrübelerimiz ve bilimsel veriler sonucunda görmekteyiz.
Japonya’da yapılan güncel bir kohort çalışması verilerinde; yıllık düzenli sağlık
kontrolü yaptırmayanlar ve poliklinik hizmeti almayanlarda kanser insidansı ve
ileri evre kanser görülme riskinin artmış olduğu gösterilmiştir.

Endoskopik ve kolonoskopik görüntüleme

Tarama programlarında yapılan bazı temel kan, idrar ve dışkı testleri, akciğer grafisi
ve karın ultrasonu gibi görüntüleme testleri ve ihtiyaç durumunda planlanan bazı ileri
görüntüleme yöntemleri, endoskopik ve kolonoskopik görüntülemeler; akciğer, meme,
prostat, mide ve bağırsak, rahim kanserleri gibi toplumda en sık görülen kanserleri
erken dönemde tespit etmede ve risk faktörlerini belirlemede önemli fayda
sağlamaktadır.

Check-up ve rutin kontroller

Bu nedenle, ciddi birtakım hastalıkların daha ortaya çıkmadığı dönemde riskleri
azaltmak ve henüz farkında olmadığımız erken dönemdeki hastalıkların zamanında
tanı ve tedavileri için bu tür check-up ve rutin sağlık kontrollerini mümkün olduğunca
herkesin aksatmadan hekimleri tarafından belirtilen sıklıkta yaptırmalarını öneriyoruz.

İlgili Makaleler

spot_img

Güncel Haberler