Op. Dr. Dilek Şahin Özdemir HPV virüsü için uyardı. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüs olup, rahim ağzı kanseri oluşmasına neden olabilir.
Op. Dr. Dilek Şahin Özdemir HPV virüsü için uyardı. Human Papilloma Virüsü (HPV), çift zincirli DNA içeren bir virüstür. Halen dünyada yaklaşık 630 milyon kadının enfekte olduğu HPV, cinsel ilişki ve cinsel temas yoluyla bulaşmaktadır. Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan farklı olarak cinsel ilişki esnasında direkt penetrasyon olmadan sürtünme, cilt teması ile de geçiş olabilmekte ve bu nedenle prezervatiflerin koruyuculuğu HPV açısından sınırlı kalabilmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda cinsel olarak aktif kadın ve erkeklerin yüzde 50’sinin hayatlarının bir döneminde HPV virüsü ile karşılaşacağı belirtilmektedir. Bazı araştırmalarda bu oranın toplumda yüzde 80’lere kadar çıktığı düşünülmekte ve bununda HPV’nin sanıldığının aksine sadece cinsel yolla değil, virüsün mutasyon geçirerek HPV virüslü birinin kullandığı tuvaleti kullanmak, tuvalet kullanımı sonrası ellerini yıkamayan biriyle tokalaşmak, ortak eşya kullanımı gibi faktörlerle de bulaşabildiği düşünülmektedir. Burada en önemli nokta kişinin HPV enfeksiyonunun o an aktif olması. Günümüzde hiçbir şekilde cinsel aktivitesi olmayan kişilerde de görülmesinin en önemli nedeninin bu sebepler olduğu düşünülmektedir.
HPV’nin yaklaşık 100 kadar tipi bulunmaktadır. Bunlardan 40 kadarı genital bölgede, geriye kalanlar ise vücudun diğer bölgelerinde enfeksiyon oluşturuyor. Siğiller en sık genital bölgede görülür ama vücudun başka yerlerinde de görülebilir. HPV vücuda alındıktan sonra yüzde 80 veya 90’ı vücudun savunma hücreleri tarafından 12 yıl içerisinde elimine edilebilmektedir. Çok az bir kısmı vücutta gizli olarak kalmakta ve immün sistemin baskılanması durumlarında aktive olarak siğil ve diğer bazı hücre çoğalmalarına yol açabilmektedir. Onkolojik yani kansere yol açabilen HPV türleri (HPV 16, 18, 31, 33, 35 gibi) vücuda girdikten sonra kanser oluşma süreci 10/15 yıl gibi uzun bir süre almaktadır. Biz bugün rahim ağzı kanserlerinin yüzde 99’unda HPV’nin pozitif olduğunu biliyoruz. HPV rahim ağzı kanseri yanında vajina, dış genital (vulva) ve anal kanserlerde de tespit edilmiştir. Ayrıca baş-boyun kanserleri ve erkeklerde de penis kanserinde rolü olduğu düşünülmektedir.
Çok eşlilik HPV bulaşması için en önemli risk faktörüdür. Çok eşlilikten kaçınmak korunmada önemli bir etkendir. Çok eşli olunmasa bile eşlerden birinin daha önce HPV ile karşılaşması da HPV bulaşmasına yol açabilir. Her ne kadar prezervatif bulaşmayı yüzde 100 önlemese de korunmada prezervatif kullanımı önemli etmenlerden biridir. Bir diğer korunma yöntemi de tabiki kişisel eşyaların ortak kullanılmamasına dikkat edilmesi gerektiğidir.
Op. Dr. Dilek Şahin Özdemir HPV virüsü için uyardı. HPV korunmasında bugün için asıl etkili olan HPV aşılamasıdır. Aşının HPV’ye bağlı enfeksiyonun görülme ihtimalini yüzde 90 oranında azalttığı düşünülmektedir. Şu an ülkemizde bulunan aşılardan biri sadece kanser yapan tiplere (tip 16 ve 18) karşı antijen içermekte iken, diğer aşı hem kanser yapan tiplere (tip 16 ve 18) hem de siğil yapanlara (tip 6 ve 11) karşı da antijen içermektedir. Bu 4 tipe karşı koruyucu olan aşının çapraz Amerika’da 10 tipe karşı koruyucu olduğu düşünülen bir aşının çıkması bekleniyor. HPV aşısı proflaktik yani korunma aşısı olarak kullanılmaktadır; bu nedenle HPV virüsü ile karşılaşılmadan ve cinsel aktivite başlamadan yapılması önerilmektedir. Yaş grubu olarak 9-26 yaş arası kız çocuklarına 3 doz olarak (0, 2 ve 6’ncı aylarda) yapılması önerilmektedir. Erkek çocuklarının da aşılanması konusu hala tartışılmaktadır.
Sonuç olarak, HPV ve rahim ağzı kanseri ilişkisi çok güçlüdür ve biz alacağımız bazı önlemlerle hem HPV’nin bulaşmasını önleyerek hem de immun sistemimizi güçlü tutup ve bir de bu kanser türünde etkinliği ispatlanmış olan sigaradan uzak durarak ve tabiki yılda bir kez mutlaka jinekolojik muayenelerimizi ihmal etmeyerek, bu sayede önlenebilir kanser türlerinden biri olan rahim ağzı kanserinden korunabiliriz.
Op .Dr. Dilek Şahin ÖZDEMİR