Sağlıklı yaşamak para kazanmaktan zordur!

Sağlıklı yaşamak para kazanmaktan zordur!.. Bu yazımda sizlerle su ve sporun insan hayatındaki faydalarını paylaşacağım. Beynimizin ve kalbimizin yüzde 73’ü, ciğerlerimizin yüzde 83’ü su, kas ve böbreklerimizin yüzde 79’u, cildimizin yüzde 64’ü sudan oluşuyor, bu düzende suyu az içtiğimiz bir dünya düşünülebilir mi?

Sağlıklı yaşamak para kazanmaktan zordur!.. Su içmezsek vücudumuz enerji üretemez ve vücudumuz içtiğimiz su kadar enerji üretir. Örneğin barajlardaki su miktarı ne kadar fazla ise o kadar fazla enerji üretilir. Barajların kapasitesinin yüzde 100 olması için biriken su miktarının en yüksek seviyede olması gerekir. Bizim de vücudumuzu elektrik santrali gibi düşünün. Bu elektrik üretiminin ana kaynağı tüm aldığımız gıdalar arasından sudur. Su ana maddedir. Susuz, bir insan en fazla 3-4 gün yaşayabilirken, gıdasız ve sadece su ile ortalama 2 ay yaşayabilmektedir. Hiç susamamak konusu ise aslında birçok insan tarafından yanlış anlaşılan bir durum: Açlık ve susuzluk beynin ‘hipotalamus’ bölgesinden düzenlenir, dolayısıyla açlık ve susuzluk sık sık birbirine karıştırılır. Her acıktım diye düşündüğünüzde önce suya bir şans verin, sonra hala kendinizi acıkmış hissediyorsanız tabii ki bir şeyler yiyin.

Sabah kalktığınızda neden yorgun ve bitkin olduğunuzu hiç düşündünüz mü?

Çünkü az su içiyorsunuz ve vücudunuz enerji üretemiyor. Aynı durum eklem ağrısı ve kabızlık durumu için de geçerli, ilk olarak “yeteri kadar su içtim mi?” diye sorgulayın.

Sabah güne 2 bardak ılık su içerek başlanmalı, her öğün öncesi de 2 bardak su içilmelidir. Yemek esnasında su içilmemeli. Yemek yedikten sonra sindirim başlar; bu yüzden en az 1 veya 1,5 saat sonra su içilmelidir.

Az su içersek yediğimiz gıdaları parçalayamayız, kabızlık sıkıntısı çekeriz. Su, hayatımızda olmazsa olmazların en başındadır, yeterli su içtik diyebilmemiz için gün içinde vücut ağırlığımızın en az yüzde 30’u kadar su içmeliyiz. Suyun haricinde aldığımız sıvı gıdaları vücudumuz su olarak algılamaz. Meyve suları, çay, kahve, gazlı içecek vs su yerine geçmiyor. Ayrıca gün içinde ne kadar çay ve kahve içerseniz, aynı oranda da belirtilen miktarın dışında ekstra su tüketmeniz gerekiyor ki içtiğimiz çay ve kahveyi vücudumuzdan atabilelim.

Sağlıklı yaşamak para kazanmaktan zordur! Su, bedeninizin sahip olduğu en iyi detoks malzemesi; en güzel toksin atıcıdır, kıymetini bilelim. Bol su içelim, toksin en güzel suyla atılır.

Her saat başı küçük tuvalete gitmiyorsanız az su içtiğinizin göstergesidir. İdrarınız sarı geliyorsa ve dışkınız Wc’de yüzüyorsa da bu göstergeler az su içtiğinizin kanıtıdır.

Her saat içinde en az 2 bardak su tüketilmelidir. Hastalıkların yüzde 80’inin az su tüketmekten kaynaklandığı aşağıda sıraladığım maddelerden de anlaşılmaktadır. Velhasıl su, vücudumuza dışardan aldığımız en kıymetli besin, sonrasında diğer besinler geliyor!

Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce durdurur sonra öldürür.

Su, Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.

DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır.

Bağışıklık sisteminin merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.

Bütün besinlerin vitamin ve mineraller de dahil temel çözücüsüdür.

Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur.

Uykuyu düzenler, stres, gerginlik ve depresyonu azaltır.

Serotonin ve Melatonin da dahil olmak üzere beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir.

Cilde ve gözlere faydalıdır. Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini arttırır.

Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur.

Kafein, alkol ve bazı ilaçların bağımlılığının giderilmesinde yardımcı olur.

Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini arttırır. Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.

Kabızlığı önler, kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.

Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.

Vücudun ısıtma ve soğutma sistemi için vazgeçilmezdir.

Eski çağlardan beri önem verilen su sesinin ne kadar faydalı ve iyileştirici etkisinin olduğu kanıtlanmıştır. Şelale kenarlarında su yukarıdan aşağıya dökülerek negatif iyonlar oluşturur; şelaleler de oluşan negatif iyon oranı denizde ve ormandaki negatif iyon oranından 10 kat fazladır. Bu yazının ulaştığı tüm dostlara en yakın zamanda bir şelale ziyareti tavsiye ediyorum. Ne kadar mutlu olacağınızı tahmin bile edemezsiniz. Atalarımızın da dediği gibi ‘Su sesi, Para sesi, Kadın sesi…’

Yararlanılan Kaynak:

Hasta Değil Susuzsunuz:SU/ Dr.F. Batmanghelidj

Ben bir milli sporcunuz olarak bu bilgilerin kaynağına 15 yıl Almanya’da, 20 yıl Türkiye’de ilaçlarla yaşadıktan sonra ulaştım. Düzenli spor yapmaya ve su ihtiyacımı karşılamaya başladıktan sonra başarıdan başarıya koştum. 2 kere Dünya Triatlon Şampiyonluğu elde ettim 2 kere de Ironman 70.3  (1900 Mt Yüzme, 91 km bisiklet, 21 Km koşu) Avrupa ikinciliği elde ettim. 7,5 saat bitirme süresi olan bu yarışta, herhangi bir takviye gıda almıyor fakat su istasyonlarında devamlı su içiyorum. 2020 Ağustos ayında Kazakistan Astana Ironman Avrupa Şampiyonası yarışma kaydım yapıldı. 2020 Kasım ayında gerçekleşecek Ironman Dünya Şampiyonası’na da Avrupa Şampiyonası’nda 2’ncilik elde etmem nedeniyle davet edildim ve milli sporcu olarak bu yarışmaya da kayıt işlemlerim yapıldı. Bütün bu başarıları başta su olmak üzere sağlıklı gıdalar tüketmem ve düzenli spor yapmama borçluyum. 13 yıldır da hiç ilaç kullanmıyorum ve takviye gıda almıyorum. Sadece topraktan çıkan gıdalar ile besleniyorum.

Bizim vücudumuzda min 150 bin km ile 180 bin km bir damar sistemi mevcut olup; bu damar sitemine yeterli kan gidebilmesi için spor yapmamız şart. Herkesin yaşına ve bedenine uygun bir spor dalı mutlaka vardır ve herkes bir veya birkaç spor dalını seçerek spor yapmalıdır. Spor dalı seçimini yaparken mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Vücudumuzdaki damar sistemine oksijen gidebilmesi ve kan dolaşımının düzgün olabilmesi için nabzımızın en az 110-120 seviyelerinde olması tavsiye edilmektedir. Bir nabız metoduna göre 220 sayısından yaşınızı çıkarıp; örneğin ben 70 yaşındayım; 220-70=150. Çıkan sayının yüzde 85’ini nabzınız geçmeyecek şekilde spor yapmalısınız. 150*85/100 =127,5. Bu örnek üst nabız sınırını 127,5 olarak veriyor. Bu bilgiyi mutlaka doktor tavsiyesi ile edinmelisiniz.

Sağlıklı yaşamak para kazanmaktan zordur!.. Sporun mental faydalarını şu şekilde sıralayabilirim…

Spor, modunuzu yükseltir; vücudunuza ne kadar çok oksijen girerse o kadar çok mutluluk hormonu salgılanır. Daha mutlu hissetmenizi sağlar.

Konsantrasyonunuzu arttırır.

Stres ve depresyonu azaltır hatta yok eder.

Uyku alışkanlığınızı düzenler.

Sağlıklı bir kiloda kalmanıza veya kilo vermeye yardımcı olur.

Özgüveninizi arttırır.

Liderlik becerilerini geliştirir.

Fiziksel olarak ise;

Kas ve kemikler için faydalıdır; özellikle ileriki yaşlarda sakatlanmalara karşı kas kütlenizi dirençli tutar; kırılma ve sakatlanmaları önler.

Vücuttaki ağrıları azaltır.

Enerji seviyesini arttırır.

Yurtdışında çalıştığım zamanlarda bir gün sonraki havanın nasıl olacağını bana dizlerimin ağrısı sinyal verirdi. Doktorum bana özellikle diz kapaklarında oluşan ciddi ağrılar için romatizma kremleri reçete etmişti. Romatizma kremleri sıcak mekanlarda çalıştığımız zaman ısınmadan dolayı etkileşime girer yanmaya neden olur; canım yanardı. Türkiye’ye döndükten sonra aynı hastalığım devam etti.  ‘Ağrılarım niçin devam ediyor’ diye araştırmaya başladım ve ilk aşamada suyun ve sporun faydalarını okuyunca yukarıda yazdığım sporları yapmaya ve düzenli-doğru su tüketimine başladım ve hastalıklarımdan tamamen kurtuldum.

Almanya ve Türkiye’de 35 yıl ilaçlarla yaşadım; bu hastalığımın dışında başka hastalıklarım da vardı. Bozuk bir araba gibiydim ve bütün hastalıklarımdan kurtuldum. Gelecek yazılarımda bu hastalıklarımdan nasıl kurtulduğumu sizlerle detaylı bir şekilde paylaşacağım.

Bir sonraki sayıya kadar; vücudunuzun su ve tuz dengesini düzenlemeye, beyin işlevleri için kaslarınızı çalıştırmaya, vücudu susuz bırakan ve vücuttaki zehirli atık oranını arttıran içeceklerden kaçınmaya ve dengeli beslenmeye dikkat edin. Belenmenizi yüzde 20 protein, yüzde 80 sebze-bakliyat ve meyveden oluşturmaya; nişasta ve şeker oranını en düşük seviyeye çekmeye gayret edin.

Nefes aldığın sürece asla pes etme!

Bir Ali Bıdı sloganı…

ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali BIDI

İlgili Makaleler

spot_img

Güncel Haberler