“Annemizin düşüncesini bilemediğimiz için organlarını bağışlamadık, ancak sonradan organ bağışıyla ilgili seminerlerde bilgi alınca çok pişman oldum, bunun için çok üzülüyorum, keşke önceden konuşmuş olsaydık”.
Toplumda gönüllü olarak çok değerli çalışmalar yapan bir arkadaşımla sohbetimiz sırasında annesinin yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleştiğinde organ nakli koordinatörlerinin gelip organ bağışı konusunda onları bilgilendirdiklerini ancak reddettiklerini, sonrasında da çok pişman olduğunu anlatmıştı.
Organ bağışı ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmamak, organ mafyası tarafından kaçırılma gibi gerçek dışı olayların anlatıldığı şehir efsaneleri; ölen yakınların konu hakkında hayatta iken düşüncesini bilmemek, vücut bütünlüğünün bozulacağını zannetmeleri, sisteme olan güvensizlik, dini ya da tinsel birtakım eksik ya da yanlış gerekçelerle mümkün olan her 4 ya da 5 kişiden ancak birinin tıbben ölümü sonrası organları bağışlanabilmektedir.
Bun karşılık ülkemizde organ nakli ameliyatlarının yüzde yetmiş beşi (%75) hayattaki aile yakınları tarafından yapılan organ bağışları ile gerçekleşmektedir. Aileler hayatta iken sevdiklerine karaciğerinden büyük bir parça, ya da böbreğinin birini hiç tereddüt etmeden vermeye gönüllü olurken, beyin ölümü gerçekleşmiş sevdiğinin organlarını bağışlamakta aynı şekilde istekli olmamaktadır.
Canlı vericiden ve sadece çok yakınlardan yapılan bu nakiller ise böbrek ve karaciğer ile sınırlı kalmakta olup, kalp, akciğer gibi organları bekleyen hastalar için bu seçenek bulunmamaktadır. Neredeyse 30.000’e ulaşan organ bekleme listesindeki hastaların yaklaşık 22.000’ini diyaliz ile yaşamını sürdürebilen böbrek yetmezliği hastaları oluşturmaktadır. Haftada 3 gün, 4 saat boyunca bir diyaliz makinesine bağlı yaşamını sürdüren çocuk ve gençlerin okul başarıları düşmekte, birçoğu eğitimini bırakmakta, akranları ile sosyalleşmeleri mümkün olamamaktadır. Yetişkin insanlar için de iş gücü kayıpları olmakta ve beraberinde tüm yaş gruplarında gelecek için umutsuzluk gibi beden sağlığı yanında psikolojik sorunlar da yaşanmaktadır.
Diyaliz, böbrek yetmezliği olan hastaların organ nakli için beklerken bir seçeneği gibi görünse de Ülkemizde 65.000 kişi civarında diyalize giren hastanın ancak 3’te birinin böbrek nakli ile yaşama sağlıkla dönme şansı olduğunu ve yıllarca uygun böbrek bağışı beklediğini de göz önünde bulundurmak gerekir.
Uygun bir kalp bekleyenler ise yaşama hiç karışamamakta, kalp vazifesi gören bir makineyi çanta gibi hiç yanından ayırmadan taşımak zorunda kalmakta, hatta büyük bir kısmı yıllarca hastaneden hiç çıkamadan yaşamaktadırlar. Her yıl 2.000 üzerinde kişinin bekleme listelerinde iken yaşamını kaybettiği bilinmektedir.
Tıbbi ölüm sonrası bağışlanan bir bedenin organlarının 4’ü çocuk olmak üzere 8 kişiye kadar yeniden hayata dönüş şansı sağladığı göz önüne alınırsa, tüm gücümüzle ülkemizde beyin ölümü sonrası bağış oranlarını arttırmamız gerektiği aşikardır.
İyilik İçin Sen de Katıl Organ Bağışını Konuşalım!
Organ ihtiyacının günü, saati, mevsimi olmadığı için, sadece yılda bir kez 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası içinde değil konuyu, ülkemizde kadavradan organ bağışı sorunu kalmayıncaya kadar gündemde tutmak ve tüm boyutları ile konuşmak üzere ilgili tüm taraflara açık çağrı yaptığımız bir proje-platform oluşturduk.
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) ile İyilik İçimizde Diyaliz ve Organ Nakli Hastaları Derneği olarak Organ Bağışının önündeki engelleri kaldırmak üzere; toplumun tüm kesimlerini içine alan projede bir gün bizim ya da sevdiklerimizin başına gelebilecek organ nakli ihtiyacına duyarlı olmaya, kampanya ve etkinliklerimize davet ediyor; birlikte sorunu çözelim diyoruz.
Proje sosyal medya hesaplarında; organ bağışı konusunda bilinmeyen veya yanlış bilinen ne varsa uzmanlar tarafından doğrusu anlatılmaya başlandı ve devam edecek. Bu kapsamda olmak üzere çeşitli açık alan etkinlikleri, proje danışmanı organ nakli cerrahları başta olmak üzere eğitim kurumlarında seminerler, uzmanların konuk olduğu TV programları, yazılı basında konu ile ilgili söyleşi ve haberler sürdürülmektedir.
Organ nakli için sıra bekleyen hastalar, nakil olup ikinci yaşam şansına kavuşmuş olanlar, yakınlarına organlarını bağışlayanlar, sevdiklerinin organlarını hiç tanımadıkları insanlara bağışlayanlar duygu ve düşüncelerini kısa video röportajlarla projenin sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar.
İyilik İçin Sen de Katıl! Organ Bağışını Arttıralım
Ülkemizde düşük seviyede olan ölüm sonrası organ bağışlarının arttırılması, toplumda ve ailelerde organ bağışının bir vasiyet gibi aile bireyleri tarafından konuşulması ve konunun dini, kültürel, etik, sağlık, hukuk gibi tüm boyutları ile ele alınması ile konu hakkında duyarlılığın arttırılması ve tartışılması amacıyla yola çıkan projemizde aynı zamanda “sağlığın korunması ve geliştirilmesi” de büyük önem arz etmektedir.
Binlerce kişinin sıra beklediği organ bekleme listelerine yeni kişilerin dahil olmaması için özellikle elimizde neler olduğunu önümüzdeki aylarda paylaşmak üzere sağlıklı günler diliyorum.
Dr. Deniz ÖNER
https://www.youtube.com/channel/UC7DHvlkdltI7vOdBBLhKLrw/featured